sağlık/health


Çocuklarımızı bekleyen büyük tehlike: Pedofili...

Son yıllarda özellikle moda ve medya sektöründe kız çocuklarının cinsel obje olarak kullanılması bilinçli ailelerin ve uzmanların büyük tepkisini çekiyor

11 Kasım 2011 Cuma, 15:44:50
Çocuklarımızı bekleyen büyük tehlike: Pedofili...
Modacılar henüz ergenlik çağına dahi gelmemiş kız çocukları için topuklu ayakkabılar, çekici iç çamaşırları ve bikiniler tasarlıyor. Geçtiğimiz haftalarda 10 yaşındaki Fransız kız çocuğunun abartılı makyaj ve çekici kıyafetlerle objektiflere poz vermesi ise bardağı taşıran son damla oldu ve uzmanları ‘pedofiliye teşvik’ konusunda harekete geçirdi. Diğer adı ‘sübyancılık’ olan pedofili çocuklarımız için son derece büyük bir tehlike... HABERİN DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Healthy Living

Tuesday, November 8, 2011
Related Topics: 

The Busy Girl's Guide to a Great Body

By Hallie Levine Sklar You want to work out today. You really do. But what with groceries to pick up, personal calls to make that you didn't get to at work, a dog that needs to go to the vet, and a billion other responsibilities, your motivation is fizzling. We get it -- in fact, we've been there many times. Here, some smart advice on how to work out no matter what, from top fitness experts and real women who find time for fitness on an (almost) daily basis. Related: The Busy Girl's Guide to Beauty 1. Do it in the Morning Nothing major has likely cropped up yet -- hey, it's only 7 a.m. Now is the time to get in that run or yoga DVD. In fact, research suggests that women who work out in the morning stick with their programs more successfully than those who don't. Not a morning person? Become one. (We know: It's painful at first, but it's worth it.) "The longer you wait in the day to work out, the more excuses you can find to put it off," says Carol Espel, national director of group fitness at Equinox Fitness Clubs. "Get it out of the way early so you don't have to think about it later on." Another reason to follow the sun? You'll start your day with a smile. A study done at the University of Glasgow in Scotland found that early-bird exercisers felt significantly happier than those who worked out later in the day. Here's a trick to help you avoid the temptation to stay under the covers: When you're lying in bed staring at the ceiling, visualize yourself at the end of your workout, reveling in your post-exercise, glad-that's-over feeling, says Nicki Anderson, president of Reality Fitness in Naperville, Illinois. 2. Do the Big Four "If you don't have a lot of time, you'll get more strength gains by focusing primarily on larger muscles," explains Jonathan Ross of Aion Fitness in Maryland. These body-weight moves target every trouble zonefast: squats, push-ups, lunges, and plank pose. Do them back-to-back as a circuit three or four times, without taking a break. Related: QUIZ: Are You a Mind, Body, or Spirit Girl? 3. Keep an Eye on Your Workouts -- Literally At least one week in advance, write down all of your workouts and stick the list someplace you'll see it often -- like on your fridge. "If your routine isn't right in your face, it's easy to 'forget' about it," says Mike Monroe, program director of PUSH.tv in New York City. In fact, research done at McMaster University in Ontario, Canada, has found that writing out workouts in advance makes you more likely to stick with them. Another motivation trick: Write your workouts for the week on three-by-five note cards, and as soon as you do them, toss 'em. "Your goal is to finish the week with no cards," explains Monroe.
4. Get a Fitness "Non"-Buddy According to numerous studies, working out with a partner will help you get your butt to the gym. So seek out a friend of a friend or a colleague as your exercise partner -- someone you can't blow off with a quick e-mail and a sorry excuse -- says Monroe. "If it's a person with whom you are friendly but aren't all that close with socially, you're probably going to feel more of an obligation to get to your workout appointments on a regular basis." Related: 7 Ways to Find a Fitness Buddy 5. Accept Bribes "I'm not one of those women who can roll out of bed and say, 'Woo-hoo, it's time to exercise!'" admits Judith Wright, president of the Wright Institute in Chicago and author of The Soft Addiction Solution. "I need incentives, so I tell myself that if I walk 30 minutes to my local Starbucks, I'll reward myself with a tall Caffe Mocha with skim milk. If there's a new movie I'm dying to rent on DVD, I pop it in while I'm running on my treadmill. It gets me every time." 6. Try the 20-Minute Rule ...and make every minute count. If you can't get to the gym for as long as you'd like, interval training -- bursts of intensity followed by a brief recovery period -- gets results that are often just as good (if not better) than longer, slower-paced workouts. A study from Laval University in Quebec found that subjects who practiced interval training lost significantly more body fat than those who went slow and steady. "Intervals burn more calories after a workout because your body takes longer to return to its previous resting state," says Joe Dowdell, owner of Peak Performance in New York City. Try it: Warm up for a few minutes, sprint or walk on a steep incline for 30 seconds, then return to a slower pace for two or three minutes; repeat five or six times. Related: More 20-Minute Quickie Workout Routines
7. Use Delays to Your Advantage Stuck at the airport waiting for your flight? Get moving. "Whenever I have some time before my flight, I power walk around the airport wearing my backpack," says Espel. "You can easily rack up a mile or two walking from one end to the other and back again." If you're at a place where you're not too embarrassed to start doing a few dips and curls, try a mini circuit-training workout, suggests Monroe. Go for a brisk-paced walk, and every few minutes stop and intersperse a set of strength moves, such as squats, lunges, calf raises, tricep dips, or wall push-ups. 8. Rack Up Three and a Half Hours of Extra Exercise a Week A study from the University of Pittsburgh found that all types of activity, of moderate intensity or greater, can translate into weight loss as long as you hit that magic number and eat a sensible diet. Over the course of seven days, that's not hard. "Little bursts of activity -- taking the stairs instead of the escalator, walking a couple of extra blocks at lunch -- can add up to significant calories burned each day," says Lisa Talamini, RD, chief nutritionist at Jenny Craig. Jot your micro-workouts into your daily planner when possible. It'll just take a sec, and it'll help you feel motivated to do more! More from FITNESS Magazine:
Sonbahar için ilaç gibi çaylar
Sonbahar için ilaç gibi çaylar

Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, mevsim geçişlerinin olduğu bu dönemde bağışıklık sistemini desteklemek için çeşitli baharatlarla zenginleştirilmiş yeşil çay başta olmak üzere bitki çaylarından destek alınmasını önerdi.

Yeşilada, yaptığı açıklamada, havaların soğumaya başlaması, okulların açılması ve toplu taşıma araçları gibi kapalı mekanlarda geçirilen zamanın uzaması gibi durumların gribal enfeksiyonların görülme sıklığını artıracağına işaret etti.
Hastalığa yakalanmamanın öncelikli hedef olduğuna da dikkati çeken Yeşilada, şunları dile getirdi:
“Mevsim geçişlerinin olduğu bu dönemde bağışıklık istemini desteklemek için çeşitli baharatlarla zenginleştirilmiş yeşil çay başta olmak üzere bitki çaylarından destek alınmalı. Yeşil çay ile birleşen tarçın, karanfil, zencefil, kakule ve karabiber gibi baharatlar antimikrobiyal etkisi ve canlandırıcı desteği ile zinde kalmaya yardımcı oluyor.”
Yeşil çayın antioksidan bileşikler bakımından zengin olduğunu belirten Yeşilada, tarçının da uçucu bileşenlerinin mikroorganizmalar üzerinde etkisi nedeniyle soğuk algınlığında çay olarak içilmesi ya da yoğun derişimli çayının gargara olarak uygulanmasının yararlı olduğunu kaydetti.
Karanfilin içerisinde bulunan uçucu özellikteki bileşenlerin de ağız ve boğaz mukozası iltihaplarında, bakteri, mikromantar veya virüslerin yol açtığı ağız ve boğaz enfeksiyonlarında antiseptik ve ağrı hissini hafifletici etki gösterdiğini de belirten Yeşilada, zencefil içerisindeki bazı bileşenlerin de iltihap giderici etkisi bulunduğunu dile getirdi.
Kakulenin, bakteri ve virüsler üzerinde etkili olduğunu kaydeden Yeşilada, soğuk algınlığı, bronşit, öksürük, yüksek ateş şikayetlerinin hafifletilmesinde yararlı olduğunu, ağız ve boğaz iltihaplarının giderilmesinde etkili olduğunu anlattı.
Toz karabiberin meyveleri ile hazırlanan çayın gargara şeklinde boğaz enfeksiyonlarında yararlı olduğunu ifade eden Yeşilada, özellikle boğazda soğuk algınlığı belirtilerinin ilk hissedildiği süreçte uygulanması durumunda daha etkili olabildiğini kaydetti.
Sağlıklı Beslenin, Sağlıklı Yaşayın
Diyetisyen Özlem Sert Aydın
Sağlıklı Beslenin, Sağlıklı Yaşayın
Milliyet Yazarı

Mutfağınızdan Kuşburnu eksik olmasın

29 Ekim 2011
Rosa Canina, bilinen adıyla kuşburnu ülkemizde sıklıkla yetişen gıda sektöründen ilaç sektörüne birçok alanda kullanılan bir bitkidir.
Özellikle sonbaharda bağışıklık sisteminin güçlenmesi için hem çayından hem de marmeladından destek alınabilir.
*Kuşburnu C vitamini deposudur, portakal, limon, mandalinadan daha fazla C vitamini içerir. Soğuk algınlığı ve gribe karşı korur.
*B vitaminlerinden zengindir, enerji metabolizmasında, hücre yenilenmesinde, sinir sisteminde, büyüme ve gelişmede faydalıdır.
*Kemik yapısını güçlendiren ve kanın pıhtılaşmasını düzenleyen K vitamini içerir.
*Demirden zengindir, yine büyüme ve gelişme için önemli, kansızlık gidericidir.
*Bağışıklık sistemini güçlendiren ayrıca saç ve göz sağlığı için gerekli olan çinko içerir.
*Kansere karşı korur, kanı temizler, yaraları hızlı iyileştirir.
*Bioflavonoidlerden zengindir, fitoöstrojen içerir bayanlarda menopoz döneminde sıcak basmalarına karşı faydalıdır. Diyetisyen Özlem Sert Aydın
*Yaşlılarda halsizlik ve yorgunluğa karşı önleyicidir.
*Dolaşım sistemini hızlandırarak selülit oluşumunu önler.
*Sigara ve alkolün zararlı etkilerine karşı koruyucudur.
*Kabızlık problemine karşı düzenli tüketildiğinde faydalı olabilmektedir.
*Doğal idrar söktürücüdür, ödem sorununu giderir.
*Barsak parazitlerini düşürür.
Birçok sağlık probleminde faydası olan kuşburnu meyvesinin hem çayını hem de marmeladını tüketebiliriz; günde 2 fincan kuşburnu çayı ve 1 yemek kaşığı marmeladı sağlıklı beslenme planınızın bir parçası olmalıdır.

Havuç ve ıspanak kör eden "sarı leke"nin düşmanı

Uzmanlar, ileri yaşlarda ortaya çıkan ve körlüğe neden olan sarı leke hastalığına karşı sebze ve meyve tüketilmesini öneriyor.

10:18 | 24 Ekim 2011
Uzmanlara göre ıspanak, brokoli, havuç ve yaban mersini gibi "lutein" maddesinden zengin sebze ve meyvelerin bol miktarda tüketilmesi, ileri yaşlarda ortaya çıkan ve körlüğe neden olan "sarı leke" hastalığı riskini azaltıyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Kaynak, gözde "sarı leke" adı verilen bölgede, daha çok ileri yaşlarda görülen ve körlüğe neden olan hastalıkla ilgili bilgiler verdi.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaşam süresinin uzamasının, bu tür hastalıkların görülme sıklığını artıracağını belirten Kaynak, sarı lekenin körlüğe neden hastalıklar içinde katarakt ve glokomdan sonra üçüncü sırayı aldığını bildirdi. Kaynak, ancak, katarakt ve glokom ile ilgili farkındalığın artması ve tedavi yöntemlerinin gelişmesinin, sarı leke hastalığının daha büyük bir sorun haline gelmesini sağladığını söyledi.
-"Zengin fakir fark etmiyor"-
Bu hastalığın ekonomik gelişmişlikle ilgisinin bulunmadığını, zengin ya da fakir bütün dünya ülkelerinde benzer sıklıkla görüldüğünü ifade eden Kaynak, "Yaşlı nüfusun arttığı ülkelerde yaşa bağlı sarı leke hastalığı yüksek oranlarda ortaya çıkıyor" dedi.
Türkiye’de 2050 yılında yaşlılıkla ilgili sorunların artacağını, sarı leke hastalığının bu sorunlardan biri olacağını vurgulayan Kaynak, "65 yaş üstündekilerde bu hastalığın görülme sıklığı yüzde 10-30 arasında" dedi.
Hastalığın görülme sıklığında özellikle 65 yaş sonrasında büyük artış olduğuna dikkati çeken Kaynak, "İnsanlar çok yaşamak istiyor, ama yaşlandıkça bu tür sorunlarla karşılaşma riski de artıyor" ifadesini kullandı.
Türkiye’de bu hastalıktan kaynaklanan ekonomik kaybın ortalama 3 milyar TL olduğunu, uygun tedavi yöntemleri uygulanması halinde kamu harcamasının 0.1 milyar TL olacağını ifade eden kaynak, "Bütün hastalara ulaşılıp tedavi uygulanmasıyla kamunun yapacağı harcama, bu hastalıktan dolayı oluşacak ekonomik kaybın ancak yüzde 4’ünü oluşturuyor. Dolayısıyla hastalara ulaşılıp tedavi uygulaması, ülke ekonomisine de büyük katkı sağlayacaktır" bilgisini aktardı.
Gerekli tedavilerin uygulanmaması halinde hastaların çok kısa sürede görme kaybına uğradığını, bunun da beraberinde psikolojik ve sosyal sorunlar getirdiğini anlatan Kaynak, hastaların yüzde 40’ında 5 yıl içinde ikinci gözde aynı hastalığın ortaya çıktığını söyledi.
Hastalığın görülme riskinin yaş ilerledikçe arttığını, aile öyküsü bulunması, hava kirliliği, sigara, yüksek kan basıncı, açık göz rengi, aşırı ışık ve güneşe maruziyet, yanlış beslenme ve obezitenin riski artırdığını bildiren Kaynak, hastalığın en önemli belirtisinin görme keskinliğinin azalması, nesnelerin eğri görülmesi ve renklerin kaybolması olduğunu belirtti.
Bu hastaların minare ya da direk gibi çevrelerindeki uzun nesneleri eğri, kişileri dumanlı gördüklerini anlatan Kaynak, hastalığın tedavisinde erken tanının çok önemli olduğunu, bu belirtilerin ortaya çıkması halinde hemen bir göz hekimine başvurulması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Kaynak, hastalıktan korunmada beslenme, sigara ve aşırı güneş ışığından uzak durmanın önemine işaret ederek, şu bilgileri aktardı:"Gözdeki sarı leke bölgesi, gerçekten sarı renktedir ve makula boyaları bulunur. Bunlar makulayı ışıktan korur ve antioksidan etkileri nedeniyle sinir hücrelerini korur. Bu boyalar yaşla birlikte azalır. Özellikle ileri yaşlarda, ’lutein’ denilen ve bitkilerde bulunan sarı renkli organik renklendiriciden zengin besinler tüketmek, bu hastalıktan korunmada etkilidir. Çünkü lutein maddesiyle makula yoğunluğu korunabilir, böylece gözde savunma bariyerleri kurulur. Bu nedenle ıspanak, brokoli, havuç ve yaban mersini gibi ’lutein’ maddesinden zengin sebze ve meyvelerin bol miktarda tüketilmesi, sarı leke hastalığının görülme riskini azaltır. 50’li yaşla birlikte vejateryan beslenme benimsenmelidir."
Bu hastalığın tanısında, 60-65 yaş arasındakilerin göz muayenelerinde göz bebeğinin büyütülüp arkasına bakılması gerektiğini bildiren Kaynak, tedavide göz içine enjekte edilen ilaçların kullanıldığını söyledi.
Bunların üç ay boyunca, her ay birer doz uygulandığını, hastalığın ilerlemesi durdurulamadığı takdirde ikinci bir 3 aylık tedaviye daha başlandığını belirten Kaynak, "Bu tedavi SGK tarafından karşılanıyor, ancak 6 ayın sonunda hastalığın ilerlemesi durdurulamazsa devlet yeni tedaviyi karşılamıyor" şeklinde konuştu.